
|
"NESİN VAKFINDAN MEKTUP VAR.." |
Yönetimde nöbet değişimi, ve yeni yönetici Süleyman Cihangiroğlu'dan ilk mektup.
Sevgili Dostlar, Once kendimi tanitayim. Ben Süleyman Cihangiroğlu. 1990 yılında 12 yaşımdayken geldim Vakf’a. 11 yıl sonra resim bölümünü bitirip 2001’de Vakıf’tan “mezun” oldum. Daha sonra Nesin Yayınevi’nde çalıştım. Ayrıca Nesin Vakfı Yönetim Kurulu üyeliği yaptım. Ali Abi bu Ocak’ta Nesin Vakfi yöneticiliğini bana devretti. Yani eski Nesin Vakfı çocuğu, yeni Nesin Vakfı yöneticisiyim. Umarım yüzümün akıyla bu zorlu işten çıkarım.
Gelecekte Nesin Vakfı’nın mezun çocukları tarafindan idare edilmesini arzuluyoruz. Bakıcı annelerden Yönetim Kurulu’na kadar... Bu size yazılmış ilk vakıf mektubum. Bu işte yeniyim. Beceriksizliklerimi hoşgörün lütfen. Neyimiz var neyimiz yok nerdeyse her seyimizi goturen sel felaketinin tam ustesinden gelecekken, Vakf’i depreme karsi guclendirme ugrasina girdik. Vakf’in resmen alti ustune geldi diyebilirim. Su anda bir santiyeden farksiz. Bir iki aya kadar yasanir ve daha saglam bir yuvaya kavusacagimizi umuyoruz. Bu nedenle 23 Nisan senligimizi bu yil iptal etmek zorunda kaldik. Seneye telafi ederiz. Ama geleneksel Mayis piknigimizi “Vakfimizin yeniden dogusu” olarak nitelendirip kutlamalarin en coskulusunu yapmak istiyoruz. “Grup Gundogarken” ve “Ezginin Gunlugu” de o gun aramizda olacaklar. Sizler de sazlarinizla sozlerinizle gunumuze renk katin. Esinizle, dostunuzla, sazinizla, pikniginizle bekleriz. 8 Mayis’ta, ogle saatlerinde.
Mayis pikniginin halka ve Aziz Nesin’e hesap verme gunu oldugunu soylerdi Ali abi. Iste benim 4 aylik hesabim: - Deprem guclendirme calismasini binamizin temelinden baslayip en ust katina dogru goturuyoruz. Daha saglam bir bina, daha guzel oda ve salonlarimiz olacak. Kucuk cocuklarimiz simdilik Catalca’daki evimizde kaliyorlar, yakinda eski aile duzenimize ka-vusacagiz. Onlar kadar ben de sabirsizlaniyorum. - Bu sene almayi planladigimiz 6 cocuktan ilkini yilbasi gunu aldik. Diger bes cocuk icin de calismalarimiz devam ediyor. Gelecek okul donemine kadar onlari da ailemize katmak istiyoruz. Cocuk almakla is bitmiyor, bir de ayrica bakici annelere ihtiyacimiz var. Pek kolay bulunmuyor. - Daha fazla cocuga ulasabilmek icin Tarlabasi’nda “Nesin Vakfi Tarlabasi Genclik ve Cocuk Evi” projesine girisiyoruz. O bolgede aldigimiz cok kotu durumdaki komsu iki binayi yikip yerine 80m2’lik bir alan uzerine bes katli bir bina tasarliyoruz. Bunun icin sponsor ariyoruz. - Vakif mezunlari olarak, “Nesin Vakfi Mezunlari Dernegini” kurduk. Baskanimiz yine Vakif mezunlarimizdan, tarih bolumunu bitiren arkadasimiz Ali Hancer. Dernek olarak mezunlar disinda da uye kabul ediyoruz. Bir nevi destekleme dernegi gibi calisacak. Bu arada bir baksa mezunumuz, Ali Abi'nin son mektubunda soz ettigi matematik yuksek lisansiyla yetinmeyip goklere merak salan Ulas arkadasimiz ilk deneme ucuslarina basladi. - “Nesin Vakfi Ciftligi” gun gectikce daha da guzellesiyor. Vakif mezunlarimizdan Kamuran ciftligin sorumlusu. Arkadasim diye soylemiyorum ama bize yakisir bir is cikardigini soylemeliyim. Vakf’in sut, yogurt, kaymak, peynir, tereyag, et, recel, salca, tursu ve domatesinden biberine kadar bircok besin ihtiyacini karsiliyor. Ustelik en dogal sekilde. Dostlarimizin kiminin ayağı alisti, ara ara ugrayip ihtiyaclarini buradan karsiliyorlar. Ciftligimiz ayrica guzel havalarda piknik imkani da sunuyor. Kamuran’i durdurmak mumkun degil, gercegiyle yetinmedi; bir de sanalini kurdu ciftligin: Facebook’ta “Nesin Vakfi Ciftligi”ni mutlaka ziyaret edin. “Nesin Vakfi Ciftligi (kamurandemirkesen@ hotmail.com)” - 2007’de kurulan Matematik Koyumuz giderek buyuyor ve guzellesiyor. O Koy’e komsu Sanat ve Felsefe Koyleri dusunuyoruz. Proje olgunlastiginda Ali Abi sizlerle paylasir.
Birkac gece once gordugum bir ruyayi anlatarak bitirmek istiyorum mektubumu. Aziz Dede’yi gordum. Bana yapilacak isleri soyluyor, nasihatlarda bulunuyordu. Bir de bir kutunun icindeki yakilacak baska kutulardan sozediyordu; maviler yakilacak, kirmizilar kalacakti. Daha nice yapilacak isi tek tek buyuk bir titizlikle siraliyordu. Hararet basti. Yoneticiligin agirligi ruyalarima giriyor. Uyandim; bir oh cektim, ruyaymis dedim ilk anda. Sonra bir burukluk; Aziz Dede’yi bir daha kimbilir ne zaman gorurum diye. O gun boyunca olumunden bir hafta once, kotulestiginde beraber hastaneye gittigimiz gunu dusundum. Sofor koltugunda Tarkan, yaninda ben, arka koltukta Aziz Dede ve yaninda Ali Abi. Aziz Dede’nin sanki o gun olecekmis gibi Ali Abi’ye kendisinden sonra yapilacaklari siralamasini unutamayacagim. Iste o gun duyduklarim ve bu ruyalar sorumlulugumuzun kamcisi simdi… Simdilik bu kadar, gerisi Mayis piknigine... Gorusmek dilegiyle. Hepimizden sevgiler, saygilar.
Suleyman Cihangiroglu
|
|
|