Yine yaptık!

Cumartesi günü hepimizin ah bir dönebilsem dediği günlere bir koşu yeniden döndük, kaldığımız yerden bir günlüğüne devam ettik. Araya 10 yıl girmesine sadece birbirimizden haberdar olmak için bir ögle yemeği arası izin verdik, sonrası dersler, hocalar, geyikler, dedikodular...bol muhabbet...Bizi ayırmaya ne termal sakinleri, ne restoran düzeninin gücü yetebildi, ortalığı birbirine katip 24 saat 25 kişi tekmili birden yürümeyi başardık.

En can alıcı nokta voleybol turnuvasıydı doğrusu. Altınyunus plaji kuralları alt üst eden 4'erli takımlarla yılın en çekişmeli maçına sahne oldu. 10 sayıyı sırf servisle alan Meltem'in takımında olanlar voleybol kariyerlerinde bir arpa boyu yol alamasalar da yatarak şampiyonluğun tadını çıkardılar. Hele ki Alkın'ın sürekli topu ıskalayan Demet'ten özür dilemesi takdire şayandı, ne de olsa olacak iş değildi topun Demet'e doğru ilerlemesine izin vermek.

Serde BAL'lı olmak var ya vukuatsızlık yakışmazdı, biz de kurban olarak termal havuzu seçtik, tedaviye gelenler, doktorlar arasında fokur fokur mekanda bir de biz tozu dumana kattik, uyarı almayı ihmal etmedik. Bir günlüğüne liseliydik ya, tüm yasaklar delinmek içindi, odaya içki sokmayı, iki dans arası demlenmeyi bir kenara bırakamazdık. Geçmisten tek farkın içki yasağı yaşını geçmiş olduğumuz aklımızın ucuna bile gelmedi.

Bu eşsiz 24 saati anlatmak ancak 24 saat sürecek, onun için bir yerde durmak lazım ama ne var ne yok diyenlere kısaca anlatmak gerekirse biz bordro mahkumları(!) sıklıkla sıkıcı takım elbisesi kıvamına dönen hayatlarımızdan sıyrılıp, küçük esnaf(!) arkadaslar ise kepenkleri kapatıp oteli liseye çevirmeyi başardık, oh ne güzel oldu diye diye, davemının gelmesini dileye dileye, 28 yaşında kocaman liseliler olduk,

Hepinize sevgiler,

Seneye biz biraradayiz, sizi de bekleriz...