9 Eylul´de Anıtkabir´de olmak vardı.
Resmi Tören’de gururla yürümek, tüylerin diken diken olurken içinden Büyük Önder’e bir kez daha, bir kez daha teşekkür etmek ve yemin etmek vardı "izinden gideceğiz" diye.
Anıtkabir Özel Defteri’ne "İzmir Koleji ve Bornova Anadolu Lisesi Mezunları" diye imza atılırken orada olmak , o hüzünlü gururu paylaşmak vardı.
"EMANETİNİN SONSUZA KADAR
KARARLI VE AZİMLİ BEKÇİLERİ OLARAK;
MİNNET,ŞÜKRAN VE SAYGI İLE
ÖNÜNDEYİZ "
İZMİR KOLEJİ VE BORNOVA ANADOLU LİSESİ MEZUNLARI
Ve bizler işte oradaydık.

Kargalar henüz uykudayken düştük yola.

Bolu Ulusoy Tesisleri’nde kahvaltı,




Koru Motel’de çikolatalı kayısı KAYCHO alma molası derken ulaştık Ankara’ya. Söğütözü tesislerinde törene uygun kıyafetlerimizi giyip, İstanbul’a haber saldık “sağ salim ulaştık” diye…


Sonra Anıtkabir Aslanlı Yol”un başında Ankara’dan katılan BALlı dostlarla buluştuk. Daha çoğumuz birbirimizin adını bile bilmezken, bu kadar çabuk mu kaynaşılır? Geçmişten gelen ortak payda mı yoksa o günün paylaşılan heyecanı mıdır “biz bir aileyiz” duygusunu yaşatan. Bilemiyorum, ama o gün orada heyecanlı, coşkulu büyük bir aileydik.

Anıtkabir Meydanında resmi tören için ayrılmış bölümde sıralandık.
Törene eşlik eden subayın işaretiyle ağır ağır çıktık merdivenleri, yüreklerimiz koşar adım çıkıyor gibi atarken.

Tam mozolenin önünde durduk , bu arada iki askerin taşıdığı çelenk getirildi.

BALMED Bşk.Feyzullah Arda ile birlikte çelenk için ayrılmış yere yerleştirildi.

Saygı duruşu sırasında herhalde herkes farklı duygular içindeydi – mozoleden ayrılırken güneş gözlüklerinin arkasına saklandı bu yoğun duyguların izleri.
Daha sonra Misak-ı Milli Kulesi’nde Anıtkabir Özel Defteri , İzmir Koleji Ve Bornova Anadolu Lisesi Mezunları adına dernek Başkanımız Feyzullah Arda tarafından yazıldı.
Resmi Tören bu kadardı ama bir büyük Devlet Adamı daha oradaydı.

İsmet İnönü’nün lahdinin önünde de saygı duruşunda bulunduk .
Programın devamında Anıtkabir Müzesi’ni gezerken genç Cumhuriyetin büyük tarihi ile ve bu tarihi yazan kahraman insanlarla gururlandık.
Otobüsümüze binerek ayrıldığımız Anıtkabir’den 1.T.B.M.M. önünde durduk. Herhalde dünyanın hiçbir yerinde hiçbir kral sarayı bu ihtişama sahip olamaz. Yoksul meclis üyeleri sıralarına bakarken gözlerinizi kapattığınız anda hissedebiliyorsunuz bu ihtişamı . Cumhuriyet burada yazıldı , bu tahta tüfekler süngü süngüye savaştı özgürlük ve bağımsızlık için diyorsunuz – bu ülkenin geleceği için yapılan tartışmalar, gösterilen kararlılık , alınan riskler, ortaya konulan yaşamlar, ve bir insan mozaiği gözlerinizin önünden geçiyor birer birer. 2.Meclisten çıkarken artık siz de daha bir kararlısınız . Bu Cumhuriyete sıkı sıkı sarılmak, yeni nesillere bunu daha iyi anlatabilmek adına.
Ankara Kalesi’nin eteğinde çay içip günün yorgunluğunu atmaya çalışıyoruz. Programda artık şöyle güzel bir yemek var. Bahçelievler İş Bankası Lokali son durağımız. Bahçede ağaçların altına kurulan masalar bizi bekliyor. Sonbahar en güzel akşamını seçip bize vermiş sanki , içtiğimiz rakı- şarap değil dostluk iksiri; yudumladıkça bir araya gelmenin , bir arada olmanın keyfini yaşıyoruz.
(bu güzel gecenin fotoğrafları için fotoğrafalbümü/ankara/9 eylül )
Hem fiziksel hem duygusal yorgunluğumuz, dönüş yolunda bizi uykunun kollarına atarken, yüreğimiz hafiflemiş ve sanki bir borcu ödemişçesine huzur doluyuz.
Biz 9 Eylül’de Ankara’da Anıtkabir’de , Atamızla , tarihimizle, dostlarla birlikteydik. Seneye sizi de bekleriz çünkü biz aslında çok büyük bir aileyiz…..