
Lizbon Portekiz’in başkenti ve en büyük şehri. Tejo Nehri’nin oluşturduğu haliç üzerine kurulu bir şehir. Atlantik Okyanusu kıyısında. Avrupa’nın en renkli başkentlerinden birisi olan Lizbon Roma ve İstanbul gibi yedi tepe üzerine kurulmuş. Lizbon'da hayat daha doğrusu insanlar İstanbul'a göre oldukça yavaş. Genelde asık yüzlüler diyebilirim ama hiçbir şey için de aceleleri yok. Özellikle öğle vakti çevredeki restoranlar dolup taşıyor. Akşamları da Fado.



Lizbon Tejo Irmağı kenarında kurulu bir kent. Üstelik bir dizi fay kırığının üzerinde bulunuyor. 1755 yılındaki korkunç depremde tsunami meydana gelmiş ve 60 bin kişi hayatını kaybetmiş. Deprem uzmanları bugün, bu depremin büyüklüğünün 8.5-9 şiddetinde olduğunu tahmin ediyor. Bu korkunç depremde, bir tek bugün eski kent olarak bilinen Alfama'ya bir şey olmamış. Alfama'ya 28 no'lu tramvayla çıkmak mümkün. Ancak daracık parke taşlı yolda biraz zar zor ilerleyen tramvay,.

Tırmanışın sonunda vardığınız Sao Jorge Kalesi'nden şehrin manzarasını izlemeye doyum olmuyor.
Portekiz, yakın tarihinde de 45 yıl süren bir diktatörlük devri yaşamış. 25 Nisan 1974'deki ihtilalin ardından daha demokratik bir hayat başlamış. Avrupa Birliği'ne üyelik ise ülkenin kalkınması için önemli bir gelişme olmuş.

Baixa bölgesi, Lizbon'un Müslümanlar'dan sonra gelişen yerleşim alanı. Bu bölgenin en güzel caddesi Rua Agusta.. Aralarında pek çok ünlü markanın da bulunduğu dükkanlar, cafeler, hediyelik eşya veya el sanatları satılan tezgahlar.. Kısacası burası kentin en turistik ve eğlenceli caddesi.. Burada görmeniz gerekenbir başka şey de Eiffel'in mimarı tarafından yapılan Santa Justa asansörü. Asansör sayesinde diğer tepelik bölgeye, Bairro Alto'ya geçiş yapılabiliyor.
Buraya tramvayla da gidebiliyorsunuz. Aslına bakarsanız şehrin gece hayatının kalbi burada atıyor. Fado mekanları, restoranlar ne ararsanız var.
Lizbon'da dikkatinizi çekecek bir diğer yapıda upuzun 25 Nisan Köprüsü. Eski adıyla Salazar Köprüsü...

25 Nisan Köprüsü, 6 Ağustos 1966’da “Salazar Köprüsü” adıyla hizmete açılan ve sonradan Karanfil Devrimi’ne ithafen adı değiştirilen köprü Avrupa’nın en uzun asma köprüsüdür. San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden mühendisler tarafından yapılmıştır ancak onun bir kopyası değildir.

Vasco da Gama Köprüsü, Mayıs 1998’de, Vasco da Gama’nın deniz yoluyla Hindistana ulaşmasının 500. yılında hizmete açılmıştır ve 17,2 km’lik uzunluğuyla Avrupa’nın en uzun köprüsüdür.