Şifre: Şifremi Unuttum
     
Üyelik
  Web Üyeliği
  Kullanım Kuralları
Balmed Hakkında
  Tüzük
  Bize Ulaşın
  Yönetim Kurulu
  Dernek Üyeliği
Kariyer
 
  Kariyer Alanı
Alışveriş
  Mağaza
İlan Panosu
  Emlak
  Vasıta
  Eşya
  Özel Ders
  Diğer



ANILAR
YENİ ASIR 4 HAZİRAN 1982 CUMA
BİNBAŞI'DAN HABER VAR
"NEWYORK - GELİBOLU KÜREKLE"
CUMHUR AYDIN'79
"KAYBOLUYORSUN"

"KEŞKE"
Son on yıldır yazın bir haftalığına Ar-Tur (Burhaniye)´ye bir arkadaşıma konuk oluyorum.

Bu konukluklarda bazı yıllar, hemen yanıbaşımızda Edremit´te yaşayan Maviş´le de görüşmüş ya da telefonlaşmıştık. Bazen ben üşengeçlik yapmış, Ankara´ya döndüğümde onu telefonla aramış ve özür dileyerek onu geldiğimde arayamadığımı söylemiştim. Bir keresinde telefonda sözümü kesmiş, "Cumhur kardeş, kendini zorlama. İnsanlar zamanlarını nasıl kullanacakları konusunda elbette özgürler. Bunu yaşım ilerledikçe daha fazla anladım, kırılmam, hiç üzülme!" diyivermişti.

En son... Daha geçen hafta, 15 Temmuz Pazar yine Burhaniye´deyim, onun dönem arkadaşı Sevgili İrem´i Ar-Tur´da ziyaret ediyordum. İrem bana; "Yaav, az önce İsmail Üstün (78) ve Maviş buralardaydılar. Senin geleceğini söyledim, onu da davet ettim. Ya sahiden görüşmek isterdim ancak bizim oğlanı Eskişehir´e yaz sömestresine gönderiyoruz bu akşam otobüsle, kalamayacağım dedi." diye ´son görüşmeyi´ nasıl ıskaladığımızı aktarmıştı.

Bazen üniversitemdeki odamda telefonum çalardı, karşımda Maviş. " Ne haber Cumhur ?" diye söze başlardı. Sonra da, ya benim bir yazıma ilişkin görüşlerini aktarır ya da ortak bakış açısıyla değerlendirdiğimiz Türkiye üzerine konuşurduk. BALEV web sayfası moderotorluğunu sürdürürken, ısrarla oraya da yazmamı rica etmiş bense ayak sürümüştüm! Bazı kereler ise benim trafikçiliğimden hareketle "Yav Cumhur, araba kullanmayı çok istiyorum, benim için şu yasayı ne zaman değiştireceksiniz?" diye sorardı. Yasa değişti, direksiyon koltuğuna oturmuş mudur Mavişçık? Nihayet, BALEV ödüllerini eleştirdiğim bir son yazımın ertesi bana kişisel bir ileti atmış "Abini eleştirmeden önce niyetimi bir sorsaydın be kardeş!" diye yazmıştı.

Şimdi geriye dönüp bakıyorum da! Ben bir "laf ebesi", o ise tam bir "atom karınca" idi. Bıkmadan usanmadan, sadece sözle değil, bütün kalbiyle arkadaşlarına, dostlarına, okuluna, mezunlarına ulaşmaya, dertlerine ortak olmaya, onları çözmeye çabalardı, bütün samimiyetiyle. Bu saflığı ve naifliği, ülkesini düşünürken de geçerli olur, elinde Aydınlık Gazetesi, kalben ve var gücüyle, "Ben ne yapabilirim?" i sorgulardı. Kimseye gücenmeden, kimseyi küçümsemeden...

Keşke erkencecik bizi bırakıp gitmeseydi!

Keşke on tane daha Mavisimiz olsaydı da, biz bugün sadece kişisel bir dostu, bir babayı, bir eşi yitirdiğimize üzülseydik.

Keşke bu yitiriş, ülkesi ve yurdunun insanları için sahici kafa yoran, heyecan üreten sayıları bir avuç kalmış mangal yüreklerden birini yitirme anlamına da gelmeseydi.

Keşke!

Cumhur

-Nedense Selda Bağcan´ın sesindeki buğuyu ve hüzünü çok iliştirdim bugünün kederiyle; üşenmezseniz aşağıdaki iki linkten de, "Beni Unutma " ve "O Günler" i dinliyiverin Mavişi uğurlarken...

https://www.youtube.com/watch?v=0kZeMk3Hb5E

https://www.youtube.com/watch?v=LRdObqf0r4Q

 

<<< geri

Diğer Yazıları:
 
eNroll® CM
BALMED, İzmir Koleji ve Bornova Anadolu Lisesi Mezunlar Derneği 2018