Aslında 20 Mayıs’ta gidecektik Büyükada’ya, ama meteoroloji “sel uyarısı” yapınca riski göze alamadık ve bir hafta erteledik. İyi ki de ertelemişiz, çünkü 27’sinde insanın içini ısıtan, ışıltılı bir bahar gününde yaptık bisiklet turumuzu. Sözleştiğimiz gibi saatli meydanda buluştuk, bisikletiyle gelmeyenlere bisiklet kiralamak için biraz oyalandıktan sonra gezimiz başladı.

Bütün gece Fenerbahçe’nin şampiyonluk kutlamalarına katıldıktan sonra bize yetişebilmek için kahvaltı yapmadan, alel acele gelen Ece, Dorukhan ve Belgin için ilk uzun rampanın sonu olan Aya Yorgi yokuşunun altındaki çay bahçesinde durduk. Hem soluklandık, hem de kahvaltımızı yaptık.
Biraz nefeslendikten sonra ise gezinin asıl keyifli kısmı geldi: Adanın yeni yapılmış yollarında yokuş aşağı bir gezinti.

İki kişilik bisikletleriyle yokuş yukarı yollarda bir hayli zorlanan Hakan ile Deniz’i inişlerde yakalamak mümkün değildi. Bu etaplar boyunca ikisinin de keyfi bir hayli yerindeydi.
Yeşillikler içinde bol manzaralı ve uzun iniş etaplarının sonunda bizi Aya Yorgi’de bekleyen arkadaşlarımızın da yoğun çağrıları sonucu rotamızı buluşma noktamıza çevirdik.
Pazar günü Büyükada’ya rağbet çok fazla olması nedeniyle Aya Yorgi tepesindeki tek işletmede birşeyler yemek mümkün olmadı. Epey uzunca bir süre sıra bekledikten sonra balık yemek üzere sahile dönmeye karar verdik. Bisiklet kiralayanlar bisikletlerini teslim ettikten sonra Ada günümüzün son durağı olan balık lokantasında yorgunluğumuzu atıp karınlarımızı doyurduk.
Bu keyifli Pazar gününde bizimle birlikte olan tüm BALDAŞ’lara teşekkürlerimle.
Özgür Kayacık ‘95
Bu güzel günün tüm resimleri için