Çarşamba 31 Ağustos 2011
Bugün ünlü Terrakota savaşçılarını göreceğimiz için heyecanlıyız. Yola çıktığımızda önce Xİ’ang daki tarihi camiyi ve müslüman mahallesini görmeye gidiyoruz.
Şehrin içinde çok canlı bir yer Müslüman mahallesi Moğollardan ve İpek Yolu’nun kullanıldığı zamanlardan buraya yerleşmiş), Çinli süratli upuzun sakallı Müslümanlar cüppeleriyle sokaklarda geziniyorlar..
Çin mimarılı Xi’an Camii’nin arka sokaklarında epey acayip yemekler yapan sokak satıcıları gördük. Bu sokaklarda kasaba bile rastladık. Alış verişi için oldukça güzel bir yer. Etrafta bizim alıştığımız kıraathaneler dolu.
M.S. 705 yılında inşa edilmiş ve Xi´an şehrinin en eski camisi unvanına sahip DaXueXi Xiang Qing Zhensi (Eğitim öğretim medresesi) yaklaşık olarak 7.000 metrekarelik bir yüzölçümüne sahip. Cami içinde bulunan yataklı medresede ise din eğitimi veriliyor.
Bugünkü uğrak yerimiz bir kılden hediyelik eşyaların yapıldığı bir üretim merkezi, Burada bize terrakotta savaşçılarının nasıl yapıldığı anlatıldı. İki kalıp arasına konan kıl, bir ay kurutulduktan sonra 200 derece de fırında tutularak sertleştiriliyor. İsteyen kişiler kıl portre ve hetkellerini yapıp gönderebiliyorlar.
Qin’in terraçotta ordusu görülmeli. Sadece ihtişamından ötürü değil. 2,000 yıl toprak altında kalmış heykellerin böyle bir boyutta ortaya çıkmış olması hazineye mistik bir hava katıyor. İmparator 10,000′e yakın asker ve attan oluşan, terraçottadan yapılmış, nerdeyse gerçek ebatlarda bu orduyu yaptırmış. Hepsinin sürat ifadeleri, boyları, kiloları farklı, zira hepsini ayrı bir işçi yapmış, 40 yıla yakın bir inşaat süreci sonunda tamamlanmış. 1974 senesinde kadar. Kuyu kazmaya çalışan bir çiftçi topraktan yapılmış bir heykel parçası buluyor. Derken bu 2,000 yıllık muazzam hazine toprağın altından çıkartılıyor ve bugün müze halinde izleyicilere sunuluyor. Aslında renkli olan askerler havayla temas eder etmez renklerinin çoğunu atıyorlar, o yüzden henüz askerlerin çoğu hala toprak altında (rengin atmasını önleyecek yeni teknolojinin keşfedilmesini bekliyorlar).
Akşam Guilin’e gitmek üzere havaalanına gidip Guilin’e geçiyoruz. Guilin sanki bir Akdeniz şehri. Herkes çoluk çocuk sokaklarda. Dükkanlar gece geç saatlere kadar açık ve bol sivrisinek var.







