Eski bir tüccarın evi olan Olde Hansa Restaurant 600 yıllık bir yer.. Restoranın hem kapalı hem açık alanı var.
Ülkenin tarihini gözler önüne seren bu restaurantta her şey ortaçağ zamanındaki gibi. Garsonlar ortaçağ kıyafetleri giymişler, sadece mumlar ile aydınlatılmış, tuvaletlerde bile elektrik yok, Menüdeki yemekleri anlamaya çalışırken yanımızdaki açık pencereden gelen ışıktan yararlanmaya çalıştık. Kendimize birer ballı bira söyledik. Bu arada restoranda herşey toprak kaplarla servis yapılıyor. Bize servis yapan garson kızın adi Kilu (küçük cam parçası demekmiş) Ardından ayı eti porsiyonumuz geldi. Ayı eti, salatalık turşusu, kabak, bulgur, lahana meyva içeren bu tabak 48 Euro.
Estonya’ya yolu düşenlere benzerlerine aldanmayıp Olde Hansa’ya gelmesini mutlaka öneririm.