Bir lodos lazımdı bize, bir kürek, bir de kayık!!!

7 Ağustos 2010! İstinye sahilinde, batan güneşe sırtını vererek, pembeden maviye açıldı BALlılar! Aperatif içeceklerini yudumlayarak, ağır ağır kararan havanın yansıdığı suları yararak Çengelköy İskelesi´nden Asya´lı Ballıları da katıp bu mutlu geceye: "ver elini boğaz" dedik!

Tanışan tanışmayan, konuklarıyla tüm BALlılar bir yürek olup gecenin güzelliğini şenlendirdik sohbetlerimizle! Onca çeşit meze, türlü içecekler içinde, bir araya gelip hasret gideren 40 yolcusuyla teknemiz ışıl ışıl bir boydan bir boya boğaza saçtı "BALLIYIZ!" demenin haklı gururunu. Görenlere parmak ısırtacak o uyumun, her misafirin aynı zamanda ev sahibi olduğu gecenin tadı hala damaklarımızda. 

Gecenin ilerleyen saatlerinde, kadehlere eşlik eden mis gibi kokusuyla yanımızda pişen balıklarla katlandı mutluluğumuz; boğaz, rakı, balık, ve aşk: her BALlının yüreklerini sofraya sunduğu ve lezzetinin bu yüzden eşsiz olduğu harika bir İstanbul gecesiydi akıp giden. Yemeklerimizin ardından elden ele geçen gitarla, dudaktan kalbe dökülen şarkılarla coştuk tek yürek. Bizim ezgilerimizle çınlattık Boğaz´ın sularını, daha bir anlamlı aktı o gece!

"Ne zaman geçti bunca saat, ne ara açıldık sulara, ne ara el sallamamız gerekti dostlara" derken dönüş vakti gelmiş, sevenler birbirlerine ve bu güzel geceye hoşçakal diyordu yine; ve yine, elbette ki en kısa zamanda birlikte olmak üzere! 

Çünkü bu birliktelik bize yine soluk vermiş, gözlerimizin parıltısına yenilerini eklemişti. 

Çok yakında, daha çok parlayan gözle, daha kalabalık ve ışıl ışıl bir "iyi ki BALLIyız" buluşmasında görüşmek üzere!!

Katılan ve emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler.

Özge Cesur´05

Bu güzel gecenin resimleri için