15 Kasım Pazartesi günü erkenden kalkıp yollara düştük.Kampın uyandırma servisi harikaydı. Kampta odalarda telefon olmadığı için sabahleyin erkenden otel çalışanları kapımıza gelip uyandırdılar. Yarım saatlik yolculuktan sonra Masai mara’yı havadan görebileceğimiz balonumuza ulaştık.
Sabah hava rüzgarlı olduğu için havalanırken hepimizin sırtı yerdeydi.
Bir saate yakın bir süre Kenya’dan Tanzanya’ya doğru uçtuk. Bir çakalın tavşanı koşturuşunu seyrettik.Bir devekuşu ailense rastladık. Erkek devekuşu hemen dikkati çekerek bizi kendine yönlendirmeye çalıştı.
Sonunda nehir kenarına indik. Hemen nehri ve nehirdeki timsahları izledik.

Araçlarımızla u o bölgeden uzaklaşıp savanların arasında, zebra ve öküz başlı antiloplara bakarak enfes bir sabah kahvaltısı yaptık. Tek eksiğimiz Pink Floyd’du. Bir de müzik olabilseydi herhalde cennet burası diyebilirdim.
Kahvaltı ertsi kampa döndük. Öğle arası dinlendik. Ardından ver elini safari.

Çita arıyoruz ama bu günlük şanşımız bu kadar. Zürafalar, fillerle yetiniyoruz. Geceleme kampta.
